9 Şubat 2014 Pazar

Tutunamayanlar

okul kütüphanesinden alıp da 10 sayfa okuyup ne diyor lan bu dediğim kitabı yıllar sonra okuduğumda o anları düşündüm . sadece düşündüm hatırlamadım :))

Oğuz Atay Tutunamayanları nasıl bir ruh haliyle yazmış acaba. Selim Işık hayatıma girdiğinden beri karakter beni bırakmıyor. selim gibi ben de biranın yanında bir şey yemeyi sevmem . ben de duvarıma yakışmaz diye hiç resim asmadım, kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım diyemem ama :) karakteri sahiplenme çabaları :)

kitabı okurken sıkıldığım, ara verdiğim zamanlar oldu. özellikle şarkı bölümleri. ama o şarkılar olmasa eksik kalırdı bu kitap.ayrıca noktalama işareti olmayan bölüm okuduğunu kavrama açısından çok güzel bir egzersiz oldu bana. internette gezen olric muhabbetlerinin çoğunun uydurmaca olduğunu da anlıyorsunuz :).

kesinlikle bir solukta okunacak bir kitap değil. yavaş yavaş hazmetmek gerek. hani derler ya ikinci, üçüncü okuyuşunda bir kitabı çok farklı etkiler bırakacak sende diye. işte bu onlara en iyi örnek. kitabı 10 yıl sonra yine okumayı düşünüyorum. yine selim'i düşüneceğim. neden bu kadar etkilemişti beni diye düşüneceğim, neden benzerlik kurdum acaba diyeceğim.

hayata tutunamayanlar , kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşayamayanlar seçenekler çoktur, birinde ısrar etmeyin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder