16 Aralık 2013 Pazartesi

NUR YOLDAŞ



     Sanırım,  bu zamana kadar duyduğunuz en güzel, en etkileyici ses kimin deseler düşünmeden Nur Yoldaş derim.Sesi plaklarda kalmış kadın...

      Önce böyle etkileyici sözler edip özüme dönmeye bayılıyorum :) Yazıyı yazarken tabi ki Nur Yoldaş dinliyorum. Her anıma tanıklık etmiş ses. Kendisini Eski Dostlar grubunun televizyonda dönen klipleriyle öğrenmiştim. Şarkıda Sultan-i Yegah şarkısından sadece 3 mısra okuyordu. O anda kendimden geçmiştim inanın:) Orta okulda falandım. Öyle youtubedan bulup da dinleme diye de bir şey yok açıp dinleyeyim :) Televiyonda denk geldiği anda nasıl da heyecananırdım onun bölümüne gelecek diye :)  Ne garip lan. Eskiden de ondan değerliydi ya her şey. hemen ulaşılamayınca kıymet bilinirdi. (olsa gerek henüz 23 yasındayım :D)
nese efenim ondan sonra anneme sorup öğrendim kimdir nedir, ne kadar ünlüydü falan diye. Annemin gözünde hiç de star falan değildi. 1, 2 şarkısını zor hatırladı. Sonrasında plaklarını araştırdım, hayır bulsam bile o plağı çalacak gramofonum mu var ki:) sonrasında imdadıma annanem yetişti ve emektar gramofonu ve plak koleksiyonu benim oldu.( gözüm gibiler hepsi) Ancak Nur Yoldaş yoktu plakların arasında . Hayır  hala anlayamıyordum. Hayatımda duyduğum en güzel sese sahip kişinin ailemde bilinmememsi, dinlenmemesi ne garipti :) Sonrasında plakları edindim. Saatlerce dinledim sesine gurban :) Nur Yoldaşın. Kolaylık olsun diye plakların orjinal kayıtlarına da sahip oldum.

Bir gün yazlıkta sahilde demlenirken arkadaşlarla, müzik dinleyesim geldi, o ana en yakışacak şarkı da Sadabad idi. Coşkuluydum, mutluydum, haykırmam gereken şeyler vardı, çakır keyiftim....
Açtım Sadabadı son ses, ayak parmaklarının arasından  akan kumlar, yemek borumdan inen o iç gıdıklayıcı buz gibi bira, şezlongta yatarken karşımda duran o parlak yıldızlarla taçlanmış gökyüzü ve Nur Yoldaş'ın haykırışıyla ''Gidelim servi revanım yürüüüüü Sadabaddeee'' kutsal anlatılmaz anlar yaşatmıştı . Vay be tesekkürler o anlar ve daha sonrasında dinlediğim her anda yaşattığın duygular için Nur Yoldaş. Hala yaşıyor ve sanat hayatına devam ediyorsun biliyorum ancak seni canlı dinleyemedim henüz.. Belki plaklarda kalmanı istedim hep. Belki o tadı veremeyecektin kulaklarıma, ruhuma giremeyecektin ondan da korktum :)

      Son kadehte zehir sun sakiiiii!!! Ne güzel şarkılar söylemiş, ne duygulara bürünmüş. Eski eşi Ergüder Yoldaş'ın bestelerini okumuş. Sesini ne güzel çözmüş ki böyle bestelerle bu ses buluşmuş. En sevdiklerim Sadabad, Saki, Mihrimah, Mahur Beste, Defter-i Divanımız ve Handan.

    Ahmet Kaya'nın çok güzel yorumladığı Atilla İlhan şiiri olan Mahur beste dinleyende inanılmaz etkiler bırakmıştır kesinlikle. Farklı, hızlı bir ritmde olan versiyonunu dinlemek istiyorsanız bir de Nur Yoldaş'dan dinleyin derim. Evet Ahmet Kaya yorumu daha iyi diyeceksiniz ama ben bu yorumu da çok iyi buluyorum.

    Nese efenim bu sesler bir gün tarihe karışacak, belki yine bir Çağan Irmak filminde karşımıza çıkacak bu sesler, bu şarkılar, bu sanatla yoğurulmuş, nostaljik sesler. Belki o zaman daha değerli olacak kim bilir. Belki vefa sadece semt ismiymiş denilecek kim bilir :)) ne diyorum lan benn:)

      Sesi plaklarda kalmış güzel kadın yaşattığın tüm güzel duygular için teşekkür ederim,minnettarım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder