BU KİTABIN GELİRİ OTİZM VAKFINA BAĞIŞLANACAKTIR
#bizvarız #minvalyayınları #otizm
Benden önce biz diyebilmek için,
İnsana insan olarak değer vermek için,
Zamanı yardıma çevirmek için,
Varlığımızla destek olmak için,
Asıl olan beraberliği sağlamak için,
Rahat bir gelecek için,
Işık olup aydınlatmak için,
Zamanı geldi…
8 Haziran 2015 Pazartesi
7 Haziran 2015 Pazar
ATLAR KADAR ÖZGÜR
Jeannette Walls ve Kafka yayıneviyle bu kitapla tanıştım doğrusu.Sayfalar göz yormayan ve kapağı da oldukça hoşuma gitti. Pek bilinmediğinden dolaysısıyla da pek yorum yapılmadığından rastlantı sonucu almıştım. Ve de bu kadar iyi olacağını düşünmemiştim :)
Jeannette Walls anneannesinin hayatını romanlaştırmış. Roman gibi karakter olduğundan romanda iyi işlemiş ve yazım tekniğiyle de sürükleyici bir okuma gerçekleştirmiş. Kitapta çiftlik hayatında gözünü açmış Lilly'nin dolu dolu, hayatı doyasıya yaşayarak geçen günleri anlatılmış. Biyografi tarzı olsaydı sıkıcı ve de bu derece sürükleyici olmazdı. Yazar iyi ki böyle bir yolu seçerek yapıtını okuyucuya sunmuş. Ben çok beğendim kitabı. Tam yazlık kitap , sürükleyici olmasaydı fırlatıp atardım :) Artık havalar ısındı ve kaliteli ama sürükleyici kitaplar okuma zamanı :)
Herkese iyi okumalar :)
Jeannette Walls anneannesinin hayatını romanlaştırmış. Roman gibi karakter olduğundan romanda iyi işlemiş ve yazım tekniğiyle de sürükleyici bir okuma gerçekleştirmiş. Kitapta çiftlik hayatında gözünü açmış Lilly'nin dolu dolu, hayatı doyasıya yaşayarak geçen günleri anlatılmış. Biyografi tarzı olsaydı sıkıcı ve de bu derece sürükleyici olmazdı. Yazar iyi ki böyle bir yolu seçerek yapıtını okuyucuya sunmuş. Ben çok beğendim kitabı. Tam yazlık kitap , sürükleyici olmasaydı fırlatıp atardım :) Artık havalar ısındı ve kaliteli ama sürükleyici kitaplar okuma zamanı :)
Herkese iyi okumalar :)
2 Haziran 2015 Salı
KARAMAZOV KARDEŞLER
Dostoyevski kitaplarını da bu kitapla tüketmiş bulunmaktayım. Genelde en çok sevdiğim kitapları hep en son okumada karşıma çıkmış olur ama öyle olmadı. Kötü müydü hayır ama en iyisi değildi. Beyaz geceler tahtını kaptırmamış oldu :)
Kitabımızın Ergin Altay çevirisiyle İletişim Yayıncılıktan çıkmış olan basımını okdudum. Bin küsür sayfaydı. Gerçi ön söz ve son sözleri saymazsak 900 sayfa falan oluyor. Doğrusu ön sözü atladım.ve tarih sıralaması olan kısımlar yer alıyor iletişim klasiklerinde. Dönemi aydınlatan bir kronolojik sıralama bunlar ancak ben bunu gereksiz bulup atladım. kitabın son bölümünde de 2 tane son söz bulnuyor. bunları da kitap bitiminden 2 gün sonra okuudum :)
Kitaba gelecek olursak Dostoyevskinin son ve eşsiz kitabı yine bir şaheser. Kötü bir yorum yapamam inanılmaz etlkileniyorum her Dostoyevski okuduğumda ama en başta da dediğim gibi en iyisi değil. Doğrusu ben farklı bir okuma bekliyordum daha çok kumar daha çok ahlaksızlıklar yer alacak diye.Çünkü belli bir edebi bilginliğinde olan biri için Karamazov denilince kafada şekillenmiştir duyumlarla, okumalarla. Ama öyle değilmiş. Ben Dostoyevskinin samimiyetine hayranım. Her kitabında aşırıya kaçmadan hastalıklı tiplerle karşılaştırıyor okuyucuyu. Karamazovluk da Oblomovluk gibi Rusyada yer edinmiş bir kavram. Aslında yazarın üçleme şeklinde çıkaracağı bir eserr olarak düşünülmüştür eleştirenler açısından. Evet eleştirileri okudğumda bunun gayet mantıklı olduğunu düşündüm ama ömür yetmemiş ne yazık ki. Aynı şeklide Sabahattin Ali'nin Kuyucaklı Yusuf'u için de bu tarz eleştirler okumuştum.
Neyse efendim okumama gelecek olursa benim açımdan uzun bir okuma süreci oldu. Kitabın akıcılığından değil zamanım yoktu. Sürekli iş gezilerinden dolayı evden uzaktım doğrusu yanıma da bu tür her tür ağır kitapları da almam . Onun için evde bulunduğum zamanlarda okuyup bitirdim. Çok sevdim,kötü bile olsa severdim :)) Dmitri,İvan ve Alyoşa kardeşlerle ve onların babalarıyla tanışmak oldukça keyifliydi ama yetmedi doğrusu. Hepsinin ayrı bir hikayesi olmalıydı. Bunca sayfada bu kadar mı olay oldu şimdi dedim kitap bittiğinde :) Rusların kötü bir faaliyet gerçekleştiriken bile canımlı cicimli tavırlarına hep bitmişimdir. Dostoyevski yine çok güzel işlemişti bunu. Şimdi en sevdiğim yazarın tüm kitaplarını okumuş olunca ne yapacağım dedim :( Edebi incelemelere başlarım diyorum da yaz geldi . artık popüler, yazlık, sıcak havalara uygun sayfa çevirmede hız kazanacağım kitaplar gerekli. onun için klasiklere ara verip yeni çıkan popüler kitaplara dalma zamanı :)
herkese iyi okumalar :)
Kitabımızın Ergin Altay çevirisiyle İletişim Yayıncılıktan çıkmış olan basımını okdudum. Bin küsür sayfaydı. Gerçi ön söz ve son sözleri saymazsak 900 sayfa falan oluyor. Doğrusu ön sözü atladım.ve tarih sıralaması olan kısımlar yer alıyor iletişim klasiklerinde. Dönemi aydınlatan bir kronolojik sıralama bunlar ancak ben bunu gereksiz bulup atladım. kitabın son bölümünde de 2 tane son söz bulnuyor. bunları da kitap bitiminden 2 gün sonra okuudum :)
Kitaba gelecek olursak Dostoyevskinin son ve eşsiz kitabı yine bir şaheser. Kötü bir yorum yapamam inanılmaz etlkileniyorum her Dostoyevski okuduğumda ama en başta da dediğim gibi en iyisi değil. Doğrusu ben farklı bir okuma bekliyordum daha çok kumar daha çok ahlaksızlıklar yer alacak diye.Çünkü belli bir edebi bilginliğinde olan biri için Karamazov denilince kafada şekillenmiştir duyumlarla, okumalarla. Ama öyle değilmiş. Ben Dostoyevskinin samimiyetine hayranım. Her kitabında aşırıya kaçmadan hastalıklı tiplerle karşılaştırıyor okuyucuyu. Karamazovluk da Oblomovluk gibi Rusyada yer edinmiş bir kavram. Aslında yazarın üçleme şeklinde çıkaracağı bir eserr olarak düşünülmüştür eleştirenler açısından. Evet eleştirileri okudğumda bunun gayet mantıklı olduğunu düşündüm ama ömür yetmemiş ne yazık ki. Aynı şeklide Sabahattin Ali'nin Kuyucaklı Yusuf'u için de bu tarz eleştirler okumuştum.
Neyse efendim okumama gelecek olursa benim açımdan uzun bir okuma süreci oldu. Kitabın akıcılığından değil zamanım yoktu. Sürekli iş gezilerinden dolayı evden uzaktım doğrusu yanıma da bu tür her tür ağır kitapları da almam . Onun için evde bulunduğum zamanlarda okuyup bitirdim. Çok sevdim,kötü bile olsa severdim :)) Dmitri,İvan ve Alyoşa kardeşlerle ve onların babalarıyla tanışmak oldukça keyifliydi ama yetmedi doğrusu. Hepsinin ayrı bir hikayesi olmalıydı. Bunca sayfada bu kadar mı olay oldu şimdi dedim kitap bittiğinde :) Rusların kötü bir faaliyet gerçekleştiriken bile canımlı cicimli tavırlarına hep bitmişimdir. Dostoyevski yine çok güzel işlemişti bunu. Şimdi en sevdiğim yazarın tüm kitaplarını okumuş olunca ne yapacağım dedim :( Edebi incelemelere başlarım diyorum da yaz geldi . artık popüler, yazlık, sıcak havalara uygun sayfa çevirmede hız kazanacağım kitaplar gerekli. onun için klasiklere ara verip yeni çıkan popüler kitaplara dalma zamanı :)
herkese iyi okumalar :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)